coğrafya ders notu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
coğrafya ders notu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Mart 2016 Perşembe

Türkiye'de Nüfus Artışı ve Nüfus Sayımları Nasıl ve Ne Zamanlar Yapılmıştır? Coğrafya Kpss ve Ygs Hazırlık



Türkiye'de Nüfus Artışı ve Nüfus Sayımları

 Ülkemizde 2000 yılına kadar nüfus sayımlarında sokağa çıkma yasağı uygulanmaktaydı. Bu yasa 2000 yılından sona ermiştir. Yeni sistem TC kimlik numarasına göre kişiler ile ikamet adreslerinin birleştirilmesine dayandırılmaktadır.  Bu sisteme göre yapılan nüfus tespitinde 2014 yılı itibariyle ülkemizin nüfusu 77 milyon 695.1904 tür.

Ülkemizdeki 1927 - 2008 yılları arasında yapılan nüfus sayımları ile nüfus miktarlarına bakıldığında şu sonuçlar görülür.

  • Bütün Sayın yıllarında nüfus miktarı artmıştır.



  • 1927 1935 yılları arasındaki dönemde görülen Nüfus artışında başka ülkelerde yaşayan Türklerin siyasi baskılar nedeniyle ülkemize göç etmesi önemli bir etkiye sahip olmuştur.


  • 1939 da Hatay'ın anavatana katılması 1935 1940 yılları arasındaki dönemde nüfus artış hızının yükseltmiştir.


  • 1940 1945 arası dönemde nüfus artış hızı en düşük olmuştur dinde 10 Bu durumun nedenleri erkek nüfusun Savaşı nedeniyle silah altında bulunması beslenme ve refah düzeyinin düşük olmasıdır.


  • 1945 1960 yılları arasındaki dönemde nüfus artış hızı sürekli yükselmiştir bu dönemde nüfus artış hızının yükselmesinin de seferberlik halinin kalkmasın evlenmelerin artması ekonomik şartların düzelmeye başlaması ve doğum oranlarının artması etkili olmuştur.


Hatırlayalım: Ülkemizde nüfus artış hızının en yüksek olduğu yıl 1964 bir artış oranı binde 28.5

  • 1960 1965 yılları arasındaki dönemde 200 bin kadar işçinin yurt dışına çalışmak için gitmesi nedeniyle nüfus artış hızında düşme olmuştur.


  • 1975 1980 arasındaki dönemde kentleşme ve sanayileşmenin artması doğum oranlarının azalması kadının iş hayatına girmesi ve aile planlamasının uygulanması nedeniyle nüfus artış hızı düşmüştür.


  • 1980 1985 arasındaki dönemde doğumların artması ölüm oranlarının azalması ve Yurtdışına giden işçilerin geri dönmesi nedeniyle nüfus artış hızında yükselme meydana gelmiştir.


  • 1985’ ten sonraki tüm sayım yıllarında nüfus artış hızı aile planlamalarının uygulanması ve insanların bilinçlenmesi nedeniyle sürekli düşmüştür buna rağmen ülkemizde nüfus artış hızı halen oldukça yüksek seyretmektedir.


Nüfusun ikiye katlanması
Bir ülkedeki nüfus miktarının iki katına çıkmasıdır. Nüfusun ikiye katlanmasına suresi ülkelerin gelişmişliği ile ters orantılıdır. Yani ülke ne kadar gelişmişse nüfusu ikiye katlanma süresi o kadar uzun olur. 

Hatırlatalım: Doğum oranı ile ölüm oranının arasında farktan oluşan doğal Nüfus artışı ülkemizde Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz gibi geri kalmış bölgelerde fazla, Marmara, Ege, Akdeniz gibi gelişmiş bölgelerde azdır.  Ülkemizde doğal Nüfus artışı en az olan 2 bölge Marmara ve Ege bölgeleridir. Ancak bu 2 bölge fazla göç aldıklarından nüfus artış hızı en fazla olan bölgelerdir.

16 Mart 2016 Çarşamba

Türkiye'de Nüfus ve Nüfus Artış Hızının Olumlu ve Olumsuz Yönleri Nelerdir ? Coğrafya Kpss - Ygs Hazırlık Notları



Türkiye'de Nüfus ve Yerleşme
 Tanım ve örnekler
 Nüfus: sınırları belirlenmiş bir alanda yaşayan insan sayısına verilen addır.
 Demografya: Nüfusun özelliklerini, nüfus artış hızını, nüfus hareketlerini inceleyen bilim dalıdır.
Nüfus artış hızı:  Doğum oranı ile ölüm oranı arasındaki farka denir.

Türkiye'de nüfus artışını etkileyen faktörler:
Doğumlar ,ölümler ve göçler nüfus artışını etkileyen faktörlerdendir.


Hatırlatalım: Bir yerde doğumlar ölümlerden fazla ise doğal nüfus artışı oluşur.
Gelişmiş ülkelerde nüfus artmasından daha çok göçler etkili iken ülkemizde nüfus artışı üzerinde daha çok doğumda etkili olmaktadır.

Nüfus artış hızını arttıran nedenler:

  • Doğum oranının ölüm oranından fazla olması
  • Bebek ölüm oranlarının azalması
  • Sağlık hizmetlerinin gelişmesi
  • Eğitim seviyesinin düşük olması
  • Ortalama yaşam süresinin artması
  • Beslenme koşullarının iyileşmesi
  • Gelenek ve görenekler
  • Dini inanışlar
  • Dışarıdan yapılan göçler.


Nüfus artış hızını azaltan nedenler:

  • Aile planlamaları
  • Eğitim seviyesinin yükselmesi
  • Kadının iş hayatına girmesi
  • Ülke dışına yapılan göçler
  • Sanayileşme
  • Doğal afetler
  • Savaşlar ve etnik baskılar
  • Salgın hastalıklar.


Hatırlatalım: Geri kalmış ülkelerde nüfus artış hızı ,doğumlar fazla olduğu için gelişmiş ülkelere göre oldukça fazladır.

Nüfus artış hızının olumsuz sonuçları:

  • Kişi başına düşen gelir azalır
  • Kalkınma hızı yavaşlar
  • Yaşam standartı düşer
  • İhracat gelirleri azalırken ithalat giderleri artar
  • Doğal kaynaklar hızla tükenir.
    İşsizlik artar
  • Köyden kente göç artar
  • Beslenme ve sağlık hizmetleri aksar
  • Çarpık kentleşme artar
  • Nüfusa bağlı (demografi) yatırımlar artar
  • Çevre kirliliği artar
  • Belediye hizmetleri aksar.


Nüfus artışının olumlu sonuçları:

  • Üretim artar
  • İş gücü ve ücretler ucuzlar
  • Vergi gelirleri artar
  • Mal ve hizmetlere olan talep artar
  • Piyasa genişler
  • Ülke nüfusu genç ve dinamik bir yapı kazanır
  • Ülkenin askeri gücü artar.


Hatırlatalım:
Nüfus artış hızının yüksek olduğu özellikle gelişmekte olan ve geri kalmış ülkelerde önemli bir sorundur.

Nüfus sayımı:

Nüfusun miktarını ve yapısını belirlemek amacıyla yapılan sayım işlevidir.
Bu sayımlarda

  • Nüfus miktarı
  • Yaş durumu
  • Okur yazar oranı
  • Cinsiyet oranı
  • Çalışan nüfusun Sektörel dağılımı
  • Kırsal kentsel nüfus oranı
  • Nüfus artış hızı
  • İşsizlik oranı
  • Asker çağındaki nüfus
  • Seçmen sayısı  

Gibi demografik özellikler tespit edilir.

Nüfus sayımları ülkenin büyüme hızını ve kalkınma hızı da belirler.

Hatırlatalım: Ülkemizde ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapılmış, ikinci nüfus sayımı ise 1935 yılında yapılmıştır. 1935 - 1990 yılları arasında her beş yılda bir sayım yapılmıştır. 1990 dan sonra her 10 yılda bir sayım yapılması kararlaştırılmıştır. 2007 yılından sonra adrese dayalı nüfus sistemine geçilerek her yılın son günü nüfus tespiti yapılmaktadır.

15 Mart 2016 Salı

Karasal (step- Bozkır) iklimi ve Özellikleri ,Türkiye'de İklim Tipleri ve Bitki Örtüsü Coğrafya Kpss Ders Notları



 Türkiye'de İklim Tipleri ve Bitki Örtüsü



Karasal (step- Bozkır) iklimi:  İç Anadolu Bölgesi'nde Erzurum Kars bölümü dışında Doğu Anadolu Bölgesi'nde , Ergene bölümünde, iç Batı Anadolu'da Karadeniz Bölgesi'nin iç kesimlerinde, Göller yöresinde ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde görülür.
Yazlar sıcak ve kurak kışlar soğuk ve kar yağışlı geçen Türkiye'de en geniş anlamda görülen iklim tipidir.  Temel özelliği sıcaklık farklarının fazla olmasıdır. Genelde en fazla yağışlar ilkbaharda en az yağışlar ise yazık olur.  İç Anadolu'da ilkbaharda oluşan konveksiyonel yağışlara kırk ikindi yağışları denir.

Yıllık yağış miktarı 300 ile 900 milimetre arasındadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde en fazla yağış kışın en az yağış ise yazar meydana gelir. Bitki örtüsü steptir.
Birçok alanda ormanlık alanların insanlar tarafından tahrip edilmesi ile antropojen Bozkır oluşmuştur. İkliminin etkili olduğu alanlarda Nadas uygulanması fazla,  küçükbaş hayvancılık ve tahıl tarımı oldukça yaygındır . Toprakta tuz ve kireç oranı fazladır.

4.Sert Karasal İklim: Doğu Anadolu'da Erzurum-Kars bölümünde görülür. Kışlar çok soğuk uzun ve kar yağışlı yazlar ise kısa ve oldukça serindir. Yağış en fazla yazın en az işi ise kışın oluşur. Yağış oluşum şekli  genellikle konveksiyoneldir.

Düşünelim:  İç Anadolu Bölgesinde ilkbaharda görülen konveksiyonel yağışlar Erzurum-kars bölümünde yazın görülür.  Nedeni ise Erzurum Kars bölümünün yükseltisi en fazla olması ve sıcaklığın ise düşük olmasıdır.

Bu iklimin görüldüğü yerlerde kayaçlarda fiziksel ufalanma var oldukça çok meydana gelir.


Hatırlayalım:  Türkiye'de karın en uzun süreyle yerde kaldığı,  donlu gün sayısının en fazla olduğu,  yaz koşullarının en kısa,  kış koşullarının en uzun yaşandığı  , tarım ürünlerinin en geç olgunlaştığı , sıcaklık farklarının en fazla olduğu iklim tipi karasal iklimdir.

 Bitki örtüsü yaz yağışlarıyla oluşan çayırlar ve iğne yapraklı Tayga ormanlarıdır. Çayırların geniş yer kaplaması bölgede büyükbaş hayvancılığın yaygın olmasını sağlamıştır.

Türkiye'de yağışın bölgeleri ve mevsimlere göre dağılışı:
 İç Anadolu Bölgesi : Yağışın en fazla olduğu mevsim ilkbahar, yağışın en az olduğu mevsim yazdır .
Erzurum Kars bölümü: Yağışın en fazla olduğu mevsim yaz yağışın en az olduğu mevsim kıştır. Karadeniz Bölgesi : Yağışın en fazla olduğu Mevsim Sonbahar yağışın en az olduğu mevsim
ilkbahardır.
Akdeniz, Ege Marmara, Güneydoğu Anadolu Bölgesi: Yağışın en fazla olduğu mevsim kış yağışın en az olduğu mevsim yazdır.

Hatırlayalım: Türkiye'de bölgelerdeki yağış miktarı sıralaması Karadeniz ,Akdeniz, Ege, Marmara , Doğu Anadolu , Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu'dur.
Hatırlayalım: Türkiye'de iklim çeşitliliği Dolayısıyla bitki tarım ürün ve toprak türü çeşitliliği en fazla olan bölge Marmara bölgesidir.

Karadeniz İklimi ve Özellikleri ,Türkiye'de İklim Tipleri ve Bitki Örtüsü Coğrafya Kpss Ders Notları



 Türkiye'de İklim Tipleri ve Bitki Örtüsü


2. Karadeniz iklimi: Karadeniz Bölgesi'nin kıyı kesimlerinde ve Marmara Bölgesi'nin Karadeniz kıyılarında görülür.


Yazlar serin, kışlar ılık , her mevsim yağışlı geçer.
En fazla yağışın Sonbaharda, en az yağış ilkbaharda alındığı bir bölgedir. Yağış oluşum şekli Yamaç ve cepheseldir.
Bölge içinde yaşğış en fazla Doğu Karadeniz'e en az orta Karadeniz'de düşer. Bu durumun nedeni dağların Doğu Karadeniz'de kıyıya daha yakın uzanması ve kıyıya yüksek olarak kullanılmasıdır.
Kıyı kesimlerinde kar yağışları az iken iç kesimlerde kar yağışı fazladır.  Yıllık ortalama sıcaklık 13 - 15 derecedir. Bölge içinde en soğuk bölüm Batı Karadenizdir , nedeni Balkanlardan gelen soğuk hava kütlesi ileriye dönük olmasıdır.

Düşünelim: Türkiye'de en düzenli akarsu rejimini en fazla ,yağış bulutlanma bağıl nem kimyasal çözülme orman en az, sıcaklık farkı güneşlenme ve buharlaşma Karadeniz bölgesindedir. 
Özellikle Doğu Karadeniz'de  bölge içinde doğu ve Batı Karadeniz'de dağların kıyıya paralel yakın ve yüksek olarak kullanılmasından dolayı kıyı iklimin İç kesimlere fazla girmezken, orta Karadeniz'de dağların kıyıdan uzaklaşması ve yükseltinin az olması Kıyı ikliminin iç kısımlara daha rahat sokulmasını sağlamıştır. Toprakta yıkanma fazla olduğu için tuz ve kireç oranı azdır.

Bitki örtüsü ormandır. Türkiye ormanlarının 1/4 buradadır.  Nemlilik ve yağış nedeniyle orman alt sınırı en düşüktür ve denizden başlar.
Orman yangınlarının en az olduğu, tahrip edilen ormanın kendini en hızlı yenilediği bölge Karadenizdir. Kıyıdan itibaren yükseldikçe sıcaklık azaldığı için bitki örtüsü geniş yapraklı, karışık yapraklı , iğne yapraklı ormanlar ve Dağ çayırları şeklinde sıralanır.

İklin'de yazları yağışlı geçmesi tarımda sulama ihtiyacını ve Nadas alanlarını azaltmış buğday Pamuk ve mercimek gibi ürünlerin kıyıda yetişmesini engellemiş, Deniz Turizm potansiyelini azaltmış, orman yangınlarını azaltmış ,Fındık, çay ve mısırın yetişmesini kolaylaştırmış güneş enerjisi potansiyelinin azaltılmıştır.

Rize ve çevresinde Fön rüzgarları etkisiyle kışlar daha ılık geçer. Bu nedenle bu alanda mikroklima görülür. bölgenin iç kesimlerinde karasal iklim özellikleri görülmektedir.