organizasyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
organizasyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Şubat 2016 Cuma

Piaget'in Zihinsel Gelişim Kuramı ve Temel Kavramları

                                           Piaget'in zihinsel gelişim kuramı

Piaget zihinsel gelişim ve sistemli ve bilimsel olarak ilgilenen ilk araştırmacılardandır.
Piaget bilişsel gelişimin beynin ve sinir sisteminin olgunlaşması ve bireyin çevreye uyum sağlaması sonunda ortaya çıktığını belirlemektedir.
Piaget zekayı çevreye uyum sağlama birisi olarak tanımlar ve ona göre zeki insan içinde Yaşadığı çevreyi en iyi uyum sağlayan insandır.
Başka bir ifade ile Yeni karşılaştığı uyarıcıları daha hızlı algılayan ve anlamlandıran kişidir.

Piaget genç çocuklar üzerinde yaptığı araştırmalar sonrasında çocukların yetişkinlerden farklı kendilerine özgü bir bilişsel yapı içinde olduklarını gözlemlemiş ve kuralını oluşturmuştur.
Piaget bu görüşünü ifade ettiği zamanlarda çocukların minyatür yetişkinler olduğunu düşünmekte onların yetişkinlerin yapabileceği her şeyi yapmalarını beklemekteydi.

Piaget'in bilişsel gelişim kuramının en önemli kavramları: şema, uyum sağlama ,özümseme ,uyum kurma, dengeleme ve örgütlemedir.

Piaget'in zihinsel gelişim kuramının temel kavramları

1.Şema:
Şemalar en temel zihinsel yapılardır. Şema, çevreyle etkileşim sonucunda oluşan, organize olmuş, kolaylıkla tekrar edilebilen davranış ve düşünce kalıbı olarak tanımlanabilir.
Şemalar balık tutmak gibi davranışsal veya balık tutmayı bilmek gibi bilişsel olabilir.
Bir başka yaklaşıma göre Şeyma Yeni bilgilerin yerleştirilmeye çalışıldığı zihinsel bir çerçevedir.
Bebeklerin doğuştan sahip oldukları emme ve yakalama refleksleri ilk şemalarıdır. Bebekler bu şemalarını kullanarak yeni şemalar oluştururlar. Bebek boşanmayı kullanarak annesinin memesini ,biberon ,emziği, kendi parmağını emer.
Daha sonra bu basit şemaların yerini yavaş yavaş karmaşık şemalar alır. Örneğin yeni doğan bir çocuk acıktığında annesinin parmağını uzun süre emerken, üç aylık bir çocuk süt gelmediğini fark ettiğinde parmağını ağzından çıkararak yeni bir şey arar.
2.Adaptasyon ( uyum sağlamak): Adaptasyon ve uyum sağlama organizmanın içinde yaşadığı ortama daha etkin ve olumlu bir ilişkiye girmesi yani ortama ayak uydurması uyum sağlamasıdır.
Adaptasyon süreci birbirini tamamlayan iki farklı süreç olan özümleme ve uyuma süreçlerinden oluşur.
 a.Özümleme:
Özümleme bir nesnenin veya bir olgunun var olan zihinsel şema kategoriler içerisinde yerleştirilmesi bu yolla sınıflanması ve daha sonra da kullanılması olarak tanımlanır.
Her Çocuk yeni bir nesne ile karşılaştığında ve onu kullanmaya başladığında o nesneyi özürlüler yani sindirip kendinden bir parça haline getirir. Çocuk yeni bir nesne ya da durumla karşılaştığında bu nesne ya da durumu daha önce kendisinde var olan şemalarla anlamaya çalışır.

Günlük yaşamda ilk kez karşılaşılan şeyleri bilinen bir şeye benzeterek açıklama davranışı özümseme örneğidir. İlk kez künefeye birisi künefeyi peynirli kadayıf diye özümser.
Künefeyi kadayıf sarması içine alır.
b.Uyuma:
uyuma veya başka bir deyişle kendine uydurmak önceden var olan şemaların kapsam ve niteliklerini değiştirerek yeni edinilen deneyimlerin gereklerine uygun davranmak tır.
Başka bir ifade kullanacak olursak uyuma karşılaşılan bir olayda eski şemalar işe yaramadığında yeni duruma uygun şemalar geliştirmektir.
3.Dengeleme: Piaget’e göre bilişsel gelişimin temelindeki itici güç dengelemedir. Piaget’e göre insan nasıl ki her dengesini kaybedip düştüğünde ayağa kalkıp yeniden denge kurmak istiyorsak zihinsel açıdan da denge de olmak ister.
Yani bilgilerin birbirleri ile tutarlı olmasını aralarında çelişki olmamasını ister.
Dengeleme ile çocuğun yeni karşılaştığı bir durumda kendisinde önceden var olan bilgi ve deneyimleri arasında denge kurmak için yaptığı zihinsel işlemler kastedilmektedir.


4.Örgütleme (organizasyon):  Piaget şekildeki düşünce yada bilgi parçalarının birbirlerinden bağımsız halde bırakılmayarak çocuk tarafından sürekli olarak ilişkilendirilmeye bütünleştirmeye çalışıldığını varsayar. Piaget bu mekanizmayı örgütleme demektedir. Örgütleme yoluyla çocuk giderek daha üst düzeyde daha dengeli zihinsel yapılar kurar.
Çocuk birbirinden bağımsız olarak öğrenci bilgileri birbirlerinden bağımsız biçimler olarak bırakmaz onları birbirleri ile ilişkilendirip yeni bir bilgiye ulaşır.

Piaget'e göre zihinsel gelişimi etkileyen faktörler:

Piaget'e göre zihinsel gelişimi etkileyen Olgunlaşma deneyim toplumsal aktarma yani sosyal geçiş ve dengeleme olmak üzere dört önemli faktör vardır.
1.Olgunlaşma: Piaget’e göre zihinsel gelişim olgunlaşmaya dayalı biyolojik temelli kişisel süreçlerle oluşan bir gelişim türüdür.
Olgunlaşma  insan organizmasında biyolojik sistemin kendi içinden gelen etkenler nedeniyle meydana gelen değişmeleridir. Bilişsel gelişim bireyin ve sinir sisteminin olgunlaşmasına paralel olarak gelişir yeni doğan bir çocuk sadece refleksleri ile tepki verirken beyin ve sinir sistemi olgunlaştıkça reflekslerin yerinin bilinçli tepkiler alır beyin ve sinir sistemi yeterli olgunluğa ulaştığında bilişsel süreçler de ilerleme olur. Biyolojik olgunlaşma olmadan deneyim sosyal geçiş ve dengeleme ortaya çıkmaz.
2.Deneyim( yaşantı): Nesnelerle doğrudan ilişki kurmaktır uyarıcı açısından zengin ortamlarda yaşamak bilişsel gelişime destek sağlar. Daha fazla uyaran bulunan yerde çocuk yeterli bilişsel olgunluğa ulaşmış da daha çok özümleme ya da uyumsama yaparak daha fazla bilgiye sahip olur.

Piaget'e göre nesnelerle ilişki kurmak deneyim kazandırır. Fiziksel deneyim olarak tanımlanan döneyim de nesnelerin fiziki özellikleri öğrenilir. İkinci tür deneyimde ise kişiyi eylemlerindeki bir İç düzenleme yoluyla bilgiye ulaştıran mantıksal matematiksel deneyimdir.
Piaget'e göre insan deneyimleri yoluyla kendi gelişmesine katkı sağlayabilen tek varlıktır.


3.Dengeleme: Yukarıda dediğimiz 3 etmeni birleştiren dengeleme kavramıdır. Daha önce de söz edildiği gibi plakete göre dengeleme çocuğun karşılaştığı her yeni nesne ya da olayda daha önce özümsediklerini kullanarak bu duruma uygun uygun bir davranış düzeyine erişmesi sürecidir. Bu denge durgun değildir. Çocuk etkin ve atılgan bir yapıya sahiptir. Yeni kurulmuş denge etkiler ve çocuğun etkinliği ile bozulacak ve bir üst düzey yeniden kurulacaktır. Her yeni deneyim dengeyi yeniden bozacak denge yeniden oluşturulacaktır.
4.Sosyal geçiş( toplumsal aktarma): Çocuğun anne babadan, arkadaştan, öğretmenden ,kitaptan , kısacası sosyal çevreden öğrendiklerinin tümünü kapsar çocuk bir başkasının yaşantılarını gözleyerek de özümseme ve uyumsama yapar.